Starfield: Bethesda’nın yeni RPG’sinde uzayı deneyimleyin

The Elder Scrolls, Fallout… Bethesda şimdiye kadar oyun sektörü için pek çok RPG yarattı. Ve bizlerde yeni bir IP olan Starfield’ı heyecanla bekliyorduk. Bu yeni IP sadece Bethesda’nın yeni RPG’si olmakla kalmıyor, aynı zamanda Microsoft adı altında yayınlanan ilk oyun oluyor.

Tüm bu beklemenin ardından, Starfield sonunda çıkış yaptı ve o harika evrenini, bilim kurgu hikayelerini ve karakterlerini bazı istisnalar haricinde RPG elementleriyle birlikte gösterdi. Kendinizi ve seyircinizi bu macera için hazırlayın, bu uzun bir hikaye olacak.

Starfield’ın evreninde kim olduğunuzu seçin

RPG deneyimi sadece canlı yayınlarda değil, aynı zamanda oyuncunun kendi deneyimi açısından da hep önemli olmuştur. RPG’lerde evreni deneyimleyen kişi ve maceranızı kontrol eden kişi de bizzat siz olursunuz.

Biliyorum sizlere RPG’nin ne olduğunu veya nasıl çalıştığını anlatmama gerek yok. Demeye çalıştığım şey, özellikle Bethesda RPG’lerinin kendi maceranızı yaratma ve canlandırma açısından bir canlı yayın için ne kadar uygun olduğu.

Bir kelle avcısı olun ve korsanları avlayın veya bir hırsız olarak çalabildiğiniz her şeyi çalın, peki ya konuşmalarda becerili birine ne dersiniz ? Cümlelerinizle herkesi ikna edin. Bu sizin seçiminiz ve izleyicileriniz de sizlere bu maceranız boyunca eşlik edecek.

Starfield’ın RPG sisteminde sadece birkaç problem var o da şu ki bazen oyun sizlere maceranızın gidişatını seçmenize ve şekillendirmenize her zaman izin vermiyor. Bu da oyunun temposu açısından bir sorun çünkü oyunla bağınız koptuğu anda aynı zamanda izleyicinizden gelen dikkati de kaybediyorsunuz ve oyundan çabucacık sıkılıyorsunuz.

Starfield’ın hikayelerini takip edin ve onlarda kaybolun

Starfield oyunculara kendi karakterlerini ve maceralarını yaratma imkanı sunarken, ayrıca hem ana hem de yan görevlerde olmak üzere pek çok hikaye ortaya koyuyor.

Bunu söylemekten pek hoşnut değilim ama Starfield’ın ana görevleri ve anlattığı hikaye oyuncuyu heyecanlı tutacak kadar yeterli değil, bu durumda izleyiciyi.

Elbette ana hikaye ilginç bir konsepte ve etkileyici bir sona sahip ancak görev yapıları ve sizlere sunduğu seçimler bazen oyuna olan ilginizi kaybetmenize sebep olabilir.

Ama bu bir RPG oyunu ve hala Starfield’da yapılacak bir sürü şey var. Faction görevleri bunlardan biri. Bu görevler görev yapısı ve sunduğu seçimler bakımından oldukça iyi hazırlanmışlar. İzleyicilerinizi alın ve bir görev zincirini takip edin.

İşin sonunda Starfield’ın hikayeleri bir canlı yayın için yeterince eğlenceli ve ilgi çekici ama yine de şunu söylemeliyim ki sunum biraz eski moda ve türünün en iyisi olmaktan oldukça uzak.

Aletlerinizi hazırlayın, uzay sizleri bekliyor

Starfield’ın evreninde çok fazla silah ve araç gereç var. Bu aynı zamanda oynanış çeşitliliğini de beraberinde getiriyor. Bir tanesini seçin ve eğlenceli bir canlı yayın zinciri çıkarın.

Bir pompalı tüfek edinin ve düşmanlarınızı yer çekimsiz ortamda havaya uçurum veya gerekli gizlilik özelliklerini alın ve bu evrenin hırsızı olun. Bu sizin seçiminiz ve iyi rol-play eklentileri ile, canlı yayınınız izlemesi çok keyifli bir hale gelebilir.

Elbette bir uzay oyununda olduğumuz için bir uzay gemisine de sahibiz ve bu gemi Starfield’ın diğer etmenleri dışında tamamen ayrı bir canlı yayın konusu olabilir. Geminizi istediğiniz şekilde inşa edebilir ve şekillendirebilirsiniz. Eminim ki Han Solo’nun Millennium Falcon’ununu canlı yayında inşa etmek oldukça eğlenceli ve ilgi çekici olurdu.

Starfield bazı açılardan bir uzay keşfi oyunu olmasına rağmen, oyun sizleri maceranız boyunca pek çok kez sınırlıyor. Örneğin, geminizi özgürce sürebilmeniz için bir alan yok. Yayınızda “hadi gemimizle birlikte Mars’a yolculuk edelim ve biraz sohbet edelim çocuklar!” çünkü seyahat için her zaman hızlı seyahat seçeceğini kullanmanız gerekiyor.

Starfield tam anlamıyla bir yeni nesil oyun değil

Starfield’ın sunduğu genel deneyime baktığımızda oyunun iyi hazırlandığını söyleyebiliriz ama 2023 yılında, Starfield’ın teknik problemleri ve en önemlisi oyunun yapısı bizlere yeni nesil deneyimini vaat etmiyor.

Şöyle bir baktığınızda, Starfield’ın Fallout 4 veya Skyrim’ın remaster versiyonları gibi görünüp çalıştığını söyleyebilirsiniz. Bir örnek vermek gerekirse ever, yükleme ekranları kısa ama çok fazlalar ve bu da zaman zaman sinir bozucu olabiliyor. Ve Starfield’ı PC’de oynuyorsanız SSD’ye kurmayı unutmayın.

Öte yandan, oyunun uzunluğundan bahsedecek olursak, Starfield devasa. Bazı limitlemeler olsa da resmen uzay avucunuzun içinde. Sadece hikaye görevleri bile sizlere minimum 3 saatlik oynanış sunuyor.

Ve ana hikaye görevleri dışında yapılacak bir sürü şey de mevcut. Fanction’lar, gezegenleri keşfetmek, sığınak ve gemi inşa etmek vs.. “Sırada ne var” demeden Starfield’da 100 saatin üstünde zaman geçirebilirsiniz. Eminim Starfield sizlere uzun canlı yayın zincirleri oluşturmanızda yardımcı olacaktır.

Ve bu oyun tekrar oynanabilirliği artıran bir yeni oyun+ özelliğine sahip. Yeni oyun+ sadece oyunu tekrardan oynamanızı sağlamıyor, aynı zamanda yeni diyalog seçenekleri de sunuyor. Sürprizi bozmayacağım, kesinlikle deneyin.

Starfield’ın hem PC (Xbox Uygulaması) hem de Xbox Series X versiyonu test ettim ve sonuç pek tatmin edici değil. Evet Starfield Bethesda’nın şimdiye kadar yapmış olduğu en bugsız oyun olabilir ama performans, o kadar da iyi değil.

Xbox Series X şu an için Starfield’ı sadece 30FPS çalıştırabiliyor. Çözünürlük yüksek olabilir ama en azından 60FPS içeren bir performans modu seçeneği olmalıydı. Bu oyunu oynanamaz yapmıyor ama bu yılda, yeni nesilde, aynı zamanda Xbox’ın da markası olan bir Bethesda oyunundan bu beklenemez.

Öte yandan PC permandı biraz daha sorunlu. Optimizasyondan kaynaklı çok fazla kare düşüşü ve çökme var. Bazı sorunlar için kendinizi hazırlamanızı ve Starfield’ı canlı yayında oynamak için ikinci bir yayıncı bilgisayarı kullanmanızı öneririm.

Bu oyun PC Game Pass‘te mevcuttur.

Anıl Keskinbaş

Yazılarında, videolarında ve yayınlarında oyunlar/oyun sektörü hakkında konuşmayı ve analiz etmeyi seven bir oyuncu !